“Allah’ım, bana öğrettiklerinle beni faydalandır; bana fayda sağlayacak ilim öğret, ilmimi artır” (Tirmizi)
Kulluk vazifesini hakkıyla yerine getirmek ve kendimize, ailemize, arkadaşlarımıza ve topluma faydalı olmak için ciddi bir kitap okuma programımız olmalıdır. Kitap okuma, İslami hassasiyet sahibi Müslümanların hayatının bir parçası haline gelmelidir. Zira İslami hassasiyet; okumayı, öğrenmeyi ve bu çerçevede hizmet etmeyi gerekli kılmaktadır.
Kardeşlerimiz kendilerini toplumun herhangi bir ferdiyle mukayese etmemelidirler. Ağır sorumluluklar yüklendiklerinden daha çok okumalı, öğrenmeli, yaşamalı ve hizmet yarışına girmelidirler.
Hiçbir kardeşimiz çevresinden öğrendikleri ile yetinmemelidir. İlmi kariyeri olan hocalarımızdan, abilerimizden, kardeşlerimizden öğreneceğiz, onları dinleyeceğiz ama mutlaka bizim bir okuma programımız olmalıdır. Özellikle genç kardeşlerimizin mutlaka düzenli bir okuma programları olmalıdır. Çünkü yaş ilerledikçe her işte olduğu gibi okumada da insanın performansı düşer. Yaş ilerlediğinde geriye bakınca okuma konusunda pişmanlık duymamak için şimdiden bir vird şeklinde okuma programlarını oturtmalıdırlar.
Uyku saatinden hemen önce ya da yorgun düşülen işten sonraki zamanı okumaya ayırma beklenen verimi sağlamaz. İmkân varsa bedenin ve zihnin yorgun olmadığı saatlerde okuma yapılmalıdır. Yemek öğünleri için nasıl ki zaman tayini yapılıyorsa okumak için de bu yapılmalı, okumalar programa tabi tutulmalıdır. Bu konuda iyi okumuş ve kendilerinden istifade ettiğimiz hocalarımızdan ve abilerimizin tecrübelerinden istifade edelim ve onlarla istişareli olarak bir program çıkaralım.
Her kardeşimizin mutlaka okuması gerektiğini söylerken, bundan Müslüman fert için farz kılınan ilimleri öğrenmeyi, İslami vecibeleri yerine getirebilecek, helal ile haramı ayırabilecek bir seviyeye kadar okumayı kast etmiyoruz. Bu kadarı zaten zorunlu olarak yapılmalıdır. Gazete ve dergi okumalarını da kast etmiyoruz. Gazete ve dergi gündemi takip etmek ve dünyadaki gelişmelerden haberdar olmak için tabii olarak okunmalıdır. Köklü bir ilmi yeterliliğe sahip olmak için kitaba yönelmeli, bolca okuyarak iyi bir birikim elde etmeye çalışılmalıdır.
Çocuklarımızı, kardeşlerimizi, akrabalarımızı ve toplumumuzu tehdit eden ve ölümcül bir hastalık gibi bulaştığı yerlerde ağır tahribatlara neden olan ifsada karşı durma ve ifsadı engelleme gibi önemli bir sorumlulukla karşı karşıya olduğumuzu çoğu zaman hatırlatıyoruz. İfsadın karşısında durmak ve yayılmasını engellemek için her şeyden önce dinimizi yeterince öğrenmemiz gerekir.
Kendimize, ailemize ve çevremizdeki insanlara karşı sorumluluğumuzu bilerek hareket etmeliyiz. Bilmeyenin ne kendisine ne de başkalarına faydası dokunur. Bilmeyen tebliğ yapamaz, muhatabına mesajını iletemez ve söylenmesi gerekenleri ifade edemez. Daha da önemlisi bilmeyen hakkıyla İslam’ı yaşayamaz.
Okuma sadece bizimle sınırlı kalmamalıdır. Okumanın kapsamını bütün aile bireylerini içine alacak şekilde genişletmeliyiz. Eşimizle, çocuklarımızla, kardeşlerimizle hatta anne ve babamızla okuma programlarımız olmalıdır. İslami konuları birlikte okumalı ve değerlendirmelerde bulunmalıyız. Okuma saatinde diğer bütün programları iptal etmeli, aile fertlerinin iştirak ettiği ve tahlillerde bulunduğu ortamlar oluşturmalıyız. Böyle bir ortamımız yoksa evimize çekidüzen vermeli ve ihtiyaç duyduğumuz ortamı oluşturmaya gayret sarf etmeliyiz. Aile fertlerinin iştirak ettiği okuma saatinin dışında her Müslümanın ferdi okuma programı bulunmalıdır. Herkes beraberinde kitap bulundurmalı, okulda, iş yerinde, otobüste, metroda, durakta ve fırsatını bulduğu her yerde kitabını çıkarıp okumalıdır.
Kardeşlerimiz, özellikle de genç kardeşlerimiz, okuma işini ciddiye almalı, okumayı sistematik hale getirmelidirler. En azından bir alanda kendilerini yetiştirmek ve uzmanlaşmak için çabalamalıdırlar. Hangi alana ilgi duyuyorlarsa ya da hangi alana yoğunlaşarak daha iyi hizmet edebileceklerine inanıyorlarsa, o alana yönelmelidirler. Seçtikleri alanda iyi bir dereceye ulaşıncaya kadar gayret göstermelidirler. Rutin okumaların dışında seçtikleri alana odaklanmalı, iyi derecede öğrenip uzmanlaşacak şekilde kendilerini yetiştirmelidirler.
İyi bir şahsiyet, iyi bir davetçi, iyi bir dava adamı ve başkalarının örnek alacağı iyi bir Müslüman olmak için okumalı, tefekkür etmeli ve öğrendikleriyle amel etmelidir.
Kitap okurken, seçici davranmalı, faydalı kitaplar seçilmeli, bunun için de güvenilir insanların tavsiyeleri göz önünde bulundurulmalıdır. Daha çok İslami bakış açısına ve düşüncesine güvenilen insanların kitapları tercih edilmeli, malayani şeyleri konu alan kitaplarla zaman öldürülmemelidir. Bu gibi kitaplar bir şey kazandırmadığı gibi, değerli zamanın boşuna harcanmasına neden olur.
Son olarak zamanında bolca kitap okumuş ve halen yoğun bir şekilde okuyan kardeşlere de bir hatırlatmada bulunmak istiyoruz. İyi okuyanlar ve iyi bir birikim elde edenler, ‘çok biliyorum’ havasına kapılmamalıdırlar. İnsanın ayağını kaydırmak ve yoldan çıkarmak için sürekli çaba içerisinde bulunan şeytanın, okumada bir seviye yakalamış olanları kibre ve şımarıklığa sürüklemek için çalıştığı unutulmamalıdır. Kardeşlerimiz, şeytanın vesveselerine karşı uyanık olmalı, her hâlükârda tevazularını muhafaza etmelidirler.
Rabbim bizleri okuyan, okutan ve öğrendikleriyle amel eden kullarından eylesin.
Allah’a emanet olun.
İnzar
Benzer Haberler
ALES Sonuçları Açıklandı: Sonuçları Nasıl Öğrenebilirsiniz?
Seçim Sonrası Eğitime Bir Günlük Ara Verilecek
12. sınıflara YKS kıyağı: Okula devam mecburiyeti yok
GENETİĞE İŞLENMİŞ MATEMATİK
Okuma Hayatımızın Bir Parçası Olmalı