Tarihte Bu Ay Temmuz 2019
Haber detay

Mısır’da Kanlı Darbe (3 Temmuz 2013)

Mısır’da yapılan seçimlerde Muhammed Mursi, ezici bir çoğunlukla cumhurbaşkanlığına seçildi. Ama bu sonuç yıllardır İslam coğrafyalarını sömüren batılı vampirlerin hesaplarına gelmedi. Yerli işbirlikçilerini devreye koydular. Bunu fark eden Müslüman halk, meydanlara akın etti. Devrimi ve cumhurbaşkanlarını korumaya çalıştılar. Guruplar karşı karşıya getirildi ve 1 Temmuz gecesi 16 kişi hayatını kaybetti. Bat,ı bildik “kaygılıyız,endişeliyiz” mesajlarını , vermeye başladılar. Sisi bu mesajlara cevap olarak hemen darbe yapıldığını ilan etti. Asker meydanlardaki halka saldırdı. Çeteler “baltacılar” adı altında silahlandırıldı. Ve halk adeta kıyımdan geçirildi. Siviller canlı yayında ateşe verildi.

Suudi Arabistan hemen katliamcılara kutlama mesajı gönderdi. Avrupa “ilerliye bakmalıyız” diyerek yapılan katliamların gerekli olduğunu ima ediyordu. Türkiye, "Bizim için Mısır'ın Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'dir" dedi ve olaylara tepkisini verdi.  Halk destek yürüyüşleri yaptı.  Ama olaylar daha da artarak devam etti. İhvanın liderleri derdest edildi. Yüzlerce kişi katledildi. Binerce yaralı ve haddi hesabı olmayan işkenceler yapıldı. İhvan kaynaklarına göre iki bin kişi hayatını kaybetti.

Türkiye’de Darbe Girişimi (15 Temmuz 2016)

İslam coğrafyası yeniden dizayn edilmeye başlandı. Irak karıştı. Suriye kan gölüne döndü. Libya daha beter oldu. Mısır da darbeyle Müslümanlar yönetimden uzaklaştırıldı. Batıya göre sıra Türkiye’deydi. Bir gece ansızın özellikle İstanbul’da asker meydanlara indi, yolları kapattı ve darbe yaptığını ilan etti. İslami camialar ve Cumhurbaşkanı Erdoğan halkı sokaklara çağırınca halk direndi. Kısa bir süre sonra darbe bertaraf edilip darbede yer alanlar yakalandı.

Gerçek Vaat Operasyonu  (12 Temmuz 2006)

Terör çeteleri, Hamas’ın birçok liderini şehit edince, Filistinli örgütler ortak bir operasyon yaptılar. Mücahitler, tünellerden sızarak bir İsrail askeri olan Galit’i kaçırarak yine tünellerden Gazze tarafına güvenli bir yere geçirdiler. Farklı gurupların ittifakı ile bu operasyonun gerçekleşmesi terör şebekesini korkuttu. Hemen Ardından, yani 12 Temmuz da Lübnan’da Hizbullah “Gerçek Vaat “  dedikleri bir operasyon gerçekleştirdi. Operasyonda yedi İsrail çetesi öldürüldü ve 27 çete yaralandı. Bu eylemlerden sonraki gelişmelerle İsrail terörü yenilgiyi kabul etmek zorunda kaldı.

Kirli Çeteler Başbağları Kana Buladı (05 Temmuz 1993)

Halkın inancıyla alay eden bir grup fitneci Sivas`a getirildi. Bunu duyan halk, birilerinin de tahrik ve kışkırtması ile fitnecilerin kaldığı otelin etrafını sardı. Otel ateşe verildi. Ama bugün bile kimlerin oteli ateşe verdiği bilinmiş değil. Otuz üç kişi öldü. Olayın finansörleri, kirli eli kanlı çetelerine Başbağlar`da gerçekleştirmek istedikleri katliamın talimatını verdiler. Eli kanlı çeteler, Erzincan`ın Başbağlar köyünü bastılar. Köylüleri köy meydanına topladılar. Örgüt propagandası yaptıktan sonra erkekleri kurşun yağmuruna tuttular. 33 kişi can verdi. Köy ateşe verildi. Cami yakıldı. Dört kişi evlerinden çıkamadıkları için yanarak can verdi.

Hüseyin Sarıağaç`ın Şehadeti (05 Temmuz 2002)

İslami cemaatin fertleri her tarafta aranıyor, derdest edilenler çok elim işkencelerden geçiriliyordu. İki yıl içinde on binler işkencelerden geçirilmek üzere gözaltına alındı.     
                                                                
Elazığ Mustafa Paşa mahallesinde ikamet eden Hüseyin Sarıağaç`a operasyon düzenlendi. Polislerin baskını esnasında çatışma çıktı. Olayda, yıllardır hicrette olan Hizbullah mensubu, Hüseyin Sarıağaç rabbine rücu etti. Çatışma esnasında Hüseyin’in eşi ve çocukları da yanında bulunuyordu.

Irak`ta Türk Askerinin Başına Çuval Geçirildi (6 Temmuz 2003)

ABD ve aveneleri Irak`ı işgal edince birçok ülke bu işgalden nemalanmak için burada karargâh kurdu. Türkiye de Irak`ta yerleşik Türkmenleri idare etmek ve durumdan vazife çıkarmak için Süleymaniye`deki Türk Konsolosluğu`nda adeta askeri bir karargâh kurmuştu. Büyük şeytan ABD bunu görmüyor değildi, hatta bu durumu onaylıyordu.

ABD, Türkiye`den Adana İncirlik Hava Üssü`nün savaş uçaklarına açılmasını istedi. TBMM tarafından bu teklif reddedilince ABD kaşlarını çattı ve bu redde sevinmediğini ilan etti. ABD askerleri Süleymaniye`de kurulmuş olan Türk devleti karargâhına operasyon düzenlediler. Aralarında biri binbaşı olmak üzere 11 askerin başına çuval geçirerek esir aldılar. Olay kasıtlı olarak Cuma günü gerçekleştirildi ve Pazartesiye kadar hiçbir işlem yapılamadı.

Nusaybin`de Şehadet Kanı (22 Temmuz 1992)

Nusaybin`in Kertwén (Duruca) Köyü`nde İslami bir bilince sahip bir ailenin çocuğu olarak doğdu Şehit Abdurrahman Akbalık. Onunla beraber şahadet yolculuğuna çıkan Abdülkerim Aslan da gözlerini dünyaya İslami şuur ve hassasiyeti olan bir ailede açmıştı. Ama onları şahadetin adayları yapan özellik, doğuştan gelen lütuftan ziyade, İslami davetin azimli hizmetkârları olmalarıydı. Henüz küçük yaşlarda İslami terbiye ve talim almış ve İslami eserleri sürekli bir şekilde okuyorlardı. Küçük yaşlarında büyükler gibi yaşadılar. 1992 Temmuz`unda Abdurrahman, arkadaşı Abdülkerim ile pamuk tarlasındayken mürtetlerin silahlı saldırısına uğradılar. Çapraz ateşte kalan dört arkadaştan Abdurrahman ve Abdülkerim şahadetle şereflenerek Rablerine rücu ettiler.

Hüseyin Demirel’in Şehadeti (30 Temmuz 1992)

Mürtet örgütün her taraftan Müslümanlara saldırı başlatması Kürdistan’a yeni bir süreci getirdi. Nusaybin’in Xaniké Köyü’nden 1972 doğumlu Hüseyin, İslami davet için seferber olanlardandı. Çok defa korkunun esirleri tarafından uyarıldı, tehdit edildi. Hüseyin, mücadelesini daha bir yoğunlaştırarak köyden Nusaybin’e gelir. Mürtet örgüt, Hüseyin’in peşini bırakmadı ve önünde hain bir pusu kurdu. 30 Temmuz 1992’de henüz yirmi yaşında ve yarınlara dair büyük umutları olan Hüseyin, mürtet örgütün silahlı saldırısına uğradı. Aldığı kurşun yaraları sonucu, ümmetin halini Rabbine arz ederek şehadete yükseldi.

Türkiye Uçağı Düşürüldü (09 Temmuz 2012)

Öncelikli olarak yerel diktatörlerin bitmek bilmeyen zulümleri ve fitne odaklarının da siyaset mühendisliği planları çerçevesinde birçok Arap ülkesi gibi Suriye’de karışmaya başladı. Hükümet Suriye diktatörüne bazı teklifler sundu. Esat bunu kabul etmeyince, Türkiye Suriye’deki iç karışıklığa taraf gibi davranmaya başladı. Tam da bu esnada Türkiye’nin bir uçağı düşürüldü. Uçak deniz sularına gömüldüğü için uçağa ait enkazın önemli bir kısmı bulunamadı. Uçağın nasıl vurulduğu hep muamma kaldı.

Fırat’ın Ötesine Sahipsiz Gömülen Cesetler (22 Temmuz 2009)

Ümmet yetimlerinin yaşadığı, coğrafya zulüm paletlerinde ezilerek sindirilmeye çalışılan bir bölgedir. Bir taraftan üretilen PKK çetelerinin zulüm namluları, öbür taraftan devlet olma cesaretiyle kan kusturan karanlık çeteler. İki gurup halkı sindirmek için, biri diğerine ihale çıkarıyordu. Katledilen mazlumlara yapay gerekçeler üretip dışarıya servis etmek çokta zor olmuyordu.

1994-1995 yılları arasında Hakkâri Derecikte askerlik yapan ve takma kod isim ile mahkemeye ifade veren askerin ifadelerine göre; PKK’nın uyuşturucu kaçakçılığına sınırda asker göz yumuyordu. Derecik geçit tabur komutanı Yarbay A.Ç.beylik tabancasıyla altı kişiyi gözler önünde infaz etti.1994 yılında bu bölgedeki Ormancık köyü Yarbay A.Ç tarafından kontrollü olarak boşaltıldı. Boşaltma daha rahat uyuşturucu kaçakçılığı yapılsın diyedir. Bunu anlatan asker arkadaşım sonradan intihar ettiği söylendi. İnfaz edilmiş olabilir. Bir şoför tarafından getirilen beş kişi A.Ç. tarafından infaz edildi. Cesetlerini gördüm. Sonra maktullerin ölümlerinden emin olmak için askere tarattı. Maktullerden biri ben masumum (adeta yalvarırcasına) demesine rağmen kafasına sıkılarak öldürüldü.

Zilan Katliamı (13 Temmuz 1930)

Yaşadıkları coğrafyanın asli toplumu olan Kürtler, Osmanlının yıkılışı ile beraber İslam’a ve Müslümanlara yapılan saldırılara karşı cepheden cepheye koşmuştur. Bütün Müslümanlar da olduğu gibi beraberlik ve birliktelikleri ırk kardeşliğine değil, İslam kardeşliğine dayanıyordu. Gerek birinci Dünya savaşı ve gerekse önceki haçlılara karşı yapılan bütün savaşlarda şehit olan askerlerin birçoğunun memleketleri farklıdır. Ne zamanki laikler cumhuriyet kuruldu, hemen akabinde ırkçı faşizan faaliyetlerine başladı. Bundan sonra namlular Kürt halkının üzerine dönmeye başladı. Örf ve adetleri yok sayıldı. Asimile edilmeye çalışıldı. Irkları ve milliyetleri inkâr edildi. Ve daha neler…..

Bu baskılara karşı Ağrı’da bir direniş başladı. Zaten imha ve sindirme için bir bahane arayan Türk Ordusu, büyük çapta bir askeri harekât başlattı. Uçaklarla Ağrı ve çevresi, özelikle Zilan Deresi bombalandı. Çocuk ihtiyar, kadın, genç demeden kimi yakaladılarsa öldürdüler. Kırk dört köy ateşe verildi. Hayvanları ahırlarında telef ettiler. Yakaladıkları insanları Zilan Deresine topladılar. Kısa mesafeden ateş edilerek hepsi katledildi. Sadece Zilan Katliamında, resmi belgelere göre on beş bin insan katledildi. Katledilen cesetler kurda kuşa yem edildi. Genelkurmay başkanlığının talimat verdi.” Ayaklanmaya katılan bütün köyler bombalanacak ve yakılacaktır” dendi.

Terör Şebekesi Çeteleri Yardım Gemisini Alıkoydu (19 Temmuz 2011)

Terör Şebekesi İsrail, Filistin halkını ablukaya almış, halkın dış dünya ile bağlantısını kesti. Bu ablukayı kırmayı amaçlayan sivil yardım gemileri gönüllü aktivistlerle yola çıktı. Önce Mavi Marmara gemisi yola çıktı. Terör şebekesi bu gemiye askeri operasyon düzenleyerek adeta katliam yaptı. Ardından bir Fransa gemisi rotasını Gazze’ye çevirdi. Terör şebekesi bu gemiye de askeri operasyon düzenleyerek, gemi ve mürettebatını rehin aldı.

Hac`da Facia (02 Temmuz 1990)

Hac farizasını edaya giden hacılardan kalabalık bir grup, Mina’da şeytan taşlamaktan dönerken yan tünelde şeytan taşlamaya yeni gidecek olan başka bir grup hacı ile karşılaşınca izdiham yaşandı.1426 Allah misafiri ezilerek can verdi. Hac mevsimi ve kalabalık olacağını bildikleri halde krallık, tünellerdeki havalandırma arızalarına karşı bir tedbir almayınca tabiri caizse hazin olaya davetiye çıkarılmış oldu.

Afganistan’da ABD’ye Operasyon (13 Temmuz 2008)

İşgal ettiği her ülkeyi kan gölüne çeviren ABD ve aveneleri, direnişten başka çareleri olmayan halklardan darbe yiyince sudan çıkmış balığa dönüyor. Afganistan’daki direniş grupları hazırlıklarını yaparak Pakistan sınırı yakınlarında bulunan bir ABD üssüne operasyon düzenledi. Operasyonda dokuz ABD askeri ölürken altmış kişi yaralandı.

Irak’ta Fitne odaklarının Arzuladığı Çatışma (28 Temmuz 2008)

Hacca gitmek için hazırlıklarını yapan bir grup Müslüman’ın arasına bir intihar bombacısı daldı. Kendisi de Müslüman olan intihar bombacısı, üzerindeki bomba düzeneğinin pimini çekince ortalık kan gölüne döndü. Toplam 57 hacı adayı feci şekilde can verirken yüzlerce kişi yaralandı.

Salah Şehade’nin Şahadeti (22 Temmuz 2002)

Yahya Ayyaş’ın şahadetinden sonra askeri kanat komutanlığına getirilen Salah Şehade’ye terör şebekesi 22 Temmuz 2002’de bir hava saldırısı gerçekleştirdi. Saldırıda 50 yaşındaki komutan Salah Şehade, küçük kızı ile beraber 17 kişi şehit oldu. Saldırıda bir tondan ağırlığında bombalar kullanıldı. Şehitlerin 11’i çocuk, 3’ü kadın olmakla beraber 150 kişi yaralandı.

Srebrenitsa katliamı (12 Temmuz 1995)

Bosnalı Sırp Çeteler Srebrenitsa’yı kuşattılar. On binlerce sivil kıyımdan geçirildi. Sadece beş günde yedi bin insan öldürüldü. Sağ kalanlardan yaşları on iki ve üstü olanlar savaş suçlusu olarak soruşturmaya alındı. Çoğu dağlara çekilmek zorunda kaldı.

Bu katliamı, Sırp askerleri BM tarafından kurtarılmış bölge ilan edilen Srebrenitsa'da gerçekleştirdiler.
BM tarafından korunması gereken Srebrenitsa'da girerek 8 372 kişiyi canice katledilmiştir.
Srebrenitsa katliami II. Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'da gerçekleşmiş en büyük toplu insan kıyımıdır.

Kuveyt İşgal Edildi (18 Temmuz 1990)

Kuveyt batıya aşırı petrol satışı yaparak petrol fiyatlarını aşağı indirdi. Irak’ın başında bulunan Saddam Huseyn bunu Araplara yapılan bir ihanet olarak kabul etti. Kuveyt’in ırak toprakları olduğunu iddia ederek Kuveyt’e askeri çıkartma yaptı. Kuveytli işgal etti. ABD, Irak’a operasyon desteği için yer aradı. Suudi Arabistan ABD’ye kucak açtı. ABD, Suudiye Askeri yığınak yaptı. Bu operasyondan önce Saddam Müslümanların gücünden istifade etmek için Irak bayrağına “Allah u Ekber” ibaresini ekledi.

Adnan Oktar Suç Gurubuna Operasyon (11 Temmuz 2018)

İsrail soyundan olduğunu söyleyen ve Kudüs’ün İsrail başkenti olması gerektiğini söyleyen ve yıllardır Müslümanların arasına sapkın fikirlerini şantajla yamaya çalışan ve 33 derece mason diplomalı Adnan Oktar gurubuna yönelik operasyon düzenlendi. Operasyonla örgüt evinin adeta bir istihbarat merkezi gibi inşa edildiği ortaya çıktı

Anasayfa Reklam Alanı 1 728x90

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

Haber detay

Reklam

Haber detay

Anket